ana_sayfa
FAALİYETLER
Yazılı Soru Önergeleri
Genel Kurul Soruları
Kanun Teklifleri
Sözlü Soru Önergeleri
Makalelerim
Genel Kurul Konuşmaları
Yazılı S.Ö.(Cevaplanan)
Meclis Araştırma Önergeleri
Genel Kurul Konumalar > Kapatılan Belde Belediye Kanunu hakkında konuşması

05.03.2008

Kapatılan Belde Belediye Kan. (Madde 3)

YILMAZ TANKUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 117 sıra sayılı Kanun Tasarısı'nın 3'üncü maddesinin altıncı fıkrasıyla ilgili olarak şahsım adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, söz konusu maddenin altıncı fıkrasıyla "Belde, köy, mahalle veya bunların bazı kısımlarının bir belediyeye katılması veya birleşmesi hâlinde bu belediyelerin payı, katılma veya birleşmeyi takip eden ocak ayının birinci gününden itibaren yeni nüfusuna göre hesaplanır." denilmektedir.

Şimdi buradan sormak istiyorum: Peki, söz konusu katılım 2 Ocakta, 15 Ocakta veyahut da 5 Şubatta gerçekleşirse gelire esas olan yeni nüfus için bir yıl beklenmesi mi gerekecektir? Bu uygulama söz konusu belediyenin gelirinin hesaplanmasında bir adaletsizliğe ve haksızlığa sebep olmayacak mıdır?

Dolayısıyla, değerli milletvekilleri, alelacele tepeden inme bir zihniyetle Meclisimize getirilen bu yasa tasarısı ne yazık ki -daha önceki konuşmacıların da ifade ettikleri gibi- baştan sona yanlışlıklar, eksiklikler ve haksızlıklarla doludur. Gerçi bize göre AKP'nin bu anlayışında ve yüce Meclise getirip çıkartmak istediği içi boş ve milletimizin menfaatlerinden ziyade kendi siyasi kazanımlarına yönelik kanun tekliflerinde yadırganacak bir durum ve bizim için sürpriz bir tablo yoktur.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Türkiye'de ülkemizin millî çıkarlarını ve köklü devlet geleneklerini kendi siyasi saltanatlarını, kendi siyasi iktidarlarını devam ettirebilmek için sermaye yaparak harcamaktan çekinmeyen bir zihniyet ne yazık ki işbaşındadır ve maalesef bu zihniyetin en tepesindeki insan olan Sayın Başbakanın, bakanlarının ve Meclis grubu temsilcilerinin nafile gayretlerle çizmeye çalıştığı sahte Türkiye tablosuyla, pembe Türkiye tablosuyla yaşayan ve yaşanan gerçek Türkiye'nin gece ve gündüz kadar farklı olduğunu da bugün insaf ve vicdan sahibi herkes ama herkes kabul etmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sekiz yüz altmış üç belde belediyesinin kapatılmasına sebep olacak olan bu yasa tasarısıyla, ne yazık ki, az önce de ifade etmeye çalıştığım gibi, AKP İktidarı, bilerek veya bilmeyerek, devletimizin ve milletimizin değerlerini, teamüllerini ve köklü devlet geleneklerini tasfiye etme planları yapanların, acı da olsa, amaçlarına hizmet etmektedir.

Değerli arkadaşlar, önceki konuşmacılar tarafından da ifade edildiği gibi, bu yasa, evrensel normlara ve insan hak ve kazanımlarına da kesinlikle uygun değildir.

Dün Aksaray Milletvekilimiz Sayın Osman Ertuğrul, bugün Eskişehir Milletvekilimiz Sayın Beytullah Asil'in de belirttiği gibi, Avrupa Konseyinin ortaya koyduğu Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı 15/10/1985 tarihinde imzaya açılmıştır. Türkiye, anlaşmaya 21/11/1988 tarihinde imza koymuş, anlaşma 9/12/1992 tarihinde onaylanmıştır. Yürürlük tarihi ise 1/4/1993 olarak belirlenmiştir.

Değerli arkadaşlar, bu şartı imzalayan Avrupa Konseyi üyesi ülkeler, yerel makamların her türlü demokratik rejimin temellerinden birisi olduğunu kabul etmiştir. On iki madde olan bu şartnamenin beşinci maddesinin başlığı "Yerel Yönetim Sınırlarının Korunması" şeklindedir. Açılımında ise "Yerel yönetimlerin sınırlarında, mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz." denilmektedir.

Değerli arkadaşlar, şimdi buradan sormak istiyorum: Uğruna bu kadar mücadele ettiğiniz, göstermelik olarak verilen sözde müzakere tarihiyle gündüz gözü havai fişek kutlamaları yaptığınız Avrupa Birliğinin ve dolayısıyla Avrupa Konseyinin söz konusu yerel yönetimlerin sınırlarıyla ilgili bu şartını bu tasarıyla çiğnemiş olmuyor musunuz? Peki, bunu hangi samimiyet ölçünüzle izah edeceksiniz? Yoksa kara sevdayla bağlanmak istediğiniz Avrupa Birliğini, sadece devletimizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne yönelik tuzakları gizlemek, birlik ve beraberliğimize yapılan suikastları örtmek ve insanlarımızın temel sıkıntılarını saklamak için bir kılıf olarak kullanmaya devam mı etmektesiniz?

Değerli arkadaşlar, defalarca bu kürsüden ifade edildiği gibi, hiçbir yapıcı katkı ve eleştiriye, inceleme ve araştırmaya tahammül göstermeden "Ben ne istersem o olur." mantığıyla ve sayısal çoğunluğun verdiği şımarıklıkla Parlamento ciddiyetini ve geleneklerini hiçe sayan ve yüce Meclisimizi kendi parti grubu gibi yönetmeye çalışan AKP zihniyetinin bu anlayışını terk etmediği taktirde, artık, bu saatten sonra, Türk toplumunun menfaatine, devletimizin bekasına verebileceği hiçbir hayırlı hizmetinin olmayacağı yaşanan gelişmelerle ve bugün meydana gelen aymazlıklarla sabit hâle gelmiştir diyorum.

Sonuç olarak, AKP Grubunun, bugün, ülkemize ve milletimize şu aşamada hiçbir fayda ve katkısının olmayacağına inandığımız bir oldubitti anlayışıyla çıkartmaya çalıştığı bu yasa tasarısının, az önce de ifade etmeye çalıştığım hususların bir ispatı olacağını belirtiyor ve son bir kez elinizi vicdanınıza koyarak bu tasarıyı yeniden değerlendirmenizi temenni ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorum.
,